“ona göre ben hala ölmeyi bile becerememiş utanmaz, aptal bir hayaletten, “yaşayan bir cesetten” başka bir şey değildim.”
bir dert, kırk düğümle bağlansa; inşirâh hepsini koparır
arkadaslar artik bilmiyorum ama asksal mi akademisel mi yoksa aile olarak mi bi comeback atamazsam tavanda asili tek sey ampul olmayacak
birini merak etmenin, birinin gerçekten ruhunu görmek istemenin sarhoş edici bir etkisi var.
“+ hakkında senin bile unuttuğun şeyler hatırlıyorum. - ya da tam tersi. + evet, belki. - ben ölünce tüm o şeyler de benimle birlikte ölecek..."
öpsene beni tam da bu gece, inancım kalmamışken hiçbir şeye
çoğu erkek benim bir kavram olduğumu, onları bütünlediğimi, yaşadıklarını hissettireceğimi düşünür. oysa ben huzur arayan, kafası karışık bir kızım o kadar. kendi dertlerini bana yükleme.
bir pazar kahvaltısı gibi
kendine söyleyemediklerini dudaklarının kenarı anlatır bana.