Çocukken en sevdiğim renk pembeydi ve bana pembe birşey almazlardı hiçbir zaman.
Şimdi en nefret ettiğim renk pembe ve herşeyimi pembe alıyorlar.
Gel de yaşa bu dünyada.
Yaşadığım çok ağır şeyler var, hiç kimseye anlatamadığım. Benim en iyi yaptığım şey yazmaktır, ama öyle şeyler ki yaşadıklarım, yazmaktan bile korkuyorum. Yazamıyorum bile. İçimde tutup kendimi mahvediyorum daha da her geçen gün...
Beni tanımayan insanlara kendimi ifade edebiliyorum, hatta bir şeyler söyleyebiliyorum. Beni "tanıyanlara" mükemmel görünsem de.
Kendime bir söz verdim. Her şeye direndim ve bir şekilde hayatta kaldım. Hala nefes alıyorum. Yaşadığım hiçbir şeyi unutmak istemiyorum, unutmayacağım da. Ama 9 yaşımdan beri beni intihar girişimlerine maruz bırakan herkesi sileceğim. Ve bu yolculukta sadece kendimi düşüneceğim, başka kimseyi düşünmeyeceğim. Kimsenin ne hissettiğini veya hangi durumda olduğunu umursamıyorum. Belki de bu beni yetiştiren aileme karşı saygısızlıktır. O zaman ben şerefsizim. Ama bazıları bana 17 yıl borçlu. Gerekirse yoluma çıkan herkesi yok ederim, üç kişi hariç. Kendime bir söz verdim. Mutlu olacağım! Ne olursa olsun ben varım!
Mutlu olacağım.
İster biriyle, ister yalnız...
Benden alınanı kendime geri vereceğim.
Geceyi seviyorum şimdi ve geceler neden bu kadar kısa?
Uyanık kalmak zorunda olduğum ve korktuğum geceler neden o kadar uzundu...?
~sönmüşbiryıldız
Yazmış Mirzə Şəfi Vazeh:
Ağlımla qəlbimin özgə yolu var,
Hər biri bir yolda puç edər məni.
Birisi sevdadan uzaqlaşdırar,
O biri sevdaya tuş edər məni...