“İnsan, düşleri öldüğü gün ölür.”
Bazen nefes alırsın ama gerçekten yaşamıyorsundur ya… İşte tam da onu anlatıyor bu söz. Hani bir şeyler hayal edersin, küçük ya da büyük fark etmez; belki bir yerlerde yaşamak, belki sevdiğin bir işi yapmak, belki sadece mutlu olmak istersin… O düşler seni ayakta tutar aslında. Sabah kalkmana, devam etmene sebep olur.
Ama bir gün gelir, umut etmeyi bırakırsın. “Olmaz zaten” dersin. Kalbinin içindeki o ışık birer birer söner. İşte o zaman gerçek ölüm başlar. Çünkü sadece yaşamak yetmez; içinde bir kıvılcım olmalı, bir heyecan, bir hayal…
O yüzden belki her şey elimizde değil ama düşlerimizi yaşatmak elimizde. Küçücük bile olsa, bir hayalin varsa hâlâ, yaşıyorsun demektir.
Ve bir Nazım Hikmet şiiri düğümleniyor boğazımda. “Piraye. Gel sana muhtacım",
diyor şair
‘sana muhtacım’.
Ve bir Özdemir Asaf şiiri yayılıyor geceye. “Günün en güzel saatleri bunlar, yanımda kal”, diyor şair.
'yanımda kal’.
Ve bir Atilla İlhan şiiri dağılıyor içimde.
“Ben sana mecburum”, diyor şair.
'sana mecburum’.
Gözlerimden akıyor, Cahit Sıtkı'nın dizeleri. “Öldük, ölümden bir şey umarak”, diyor şair. Şair öldü.
'ölümden bir şey umarak’
Kalbimi parçalıyor, Cemal Süreya'nın dizeleri. “Oysa ben senin gözlerinsiz edemem, bilirsin”, diyor şair.
'gözlerinsiz edemem’.
Yalnız hissediyorum. Boşluğa itiyor beni, Sabahattin Ali'nin satırları. “Başkalarının oldun mu ? Benimsin diyemediğim”, diyor şair.
'benimsin diyemediğim’...
Kimi insanlar vardır; kitaplardan değil, tarlalardan, ormanlardan, ırmak kıyılarından bir şeyler öğrenmişlerdir. Yanı başlarında öten kuşlar, batarken bıraktığı kızıllıkla güneş, kendi hallerindeki ağaçlar ve yaban otları öğretmenleri olmuştur.
Kırmaktan korkmadığınız o insanlar
çekip gittiğinde,
size kalan yalnızlık,
anlamaktan kaçtığınız her şeyi anlatacak.
Çok merak ediyorum kendimi
Başıma birşey mi geldi
Öldüm mü kaldım mı
Hiçbir haber yok kendimden
Bu sabah kapımı çaldım
Kapıyı açan kendim
Bir süre kendime baktım
Bu güleç yüz bendim
Oh ne güzel bir sabah
Bugün de yaşıyorum demek
Benden başka yok kimsem
Beni merak edecek...
Beni öldürmedi ama bir şeyler değişti,
Bir parçam kayboldu, sonsuza kadar yabancı.
Çekip gittim, ama aynı değil,
Gölgeli bir ruh, sessiz bir alev.
O gün kim olduğumun bir parçasını aldı,
Sebepsiz yere beni aramaya bıraktı.
Devam ediyorum ama boşluğu hissediyorum,
Bir zamanlar bütün olan bir kalp, şimdi yok edildi.
Bu beni bitirmedi ama tam değilim—
Ruhumun derinliklerinde bir yankı kaldı.
Buradayım, nefes alıyorum, ama gerçek reddedildi—
O gün bir parçam, sessiz sedasız öldü.
Taşlar bile yontulduğu zaman,
Kalbe dönüşebilirler.
Ama iş kalbe dönüşmekte değil,
Kalbin sırrına erişmekte...
Kimse Kimseyi Tam Unutamıyor.
Tam Affetmiyor,Tam Güvenemiyor,Tam Küsemiyor,Tam Vazgeçemiyor,
Kimse Aslında Tam Değil...!
Ben mi kalbimin suçlusuyum
Kuşlar kanatlarından,
İnsanlar iyi niyetinden
,,,V U R U L U R,,,
Öyle işte..