Bir şarkı anlatır...bir şiir yazar seni../uzaklara yazılan bir mektup gibi.../masumca yağan bir kar tanesi'dir./üşümüş tebessümler üstüne...
"Evet, bazen gerçekten hiç kimsemiz
yok gibi gelir…
Sanki dünya susar,
içimizde fırtınalar koparken
kimse fark etmez.
Ama bil ki bu duyguyu yaşayan
sadece sen değilsin.
Yalnızlık bazen bir yük, bazen de bir öğretmendir.
Kendine döner insan o anlarda…
Kendi sesini duyar, kendi gücünü bulur.
Ve belki de en büyük 'kimse'yi orada keşfeder:
Kendini."
Taşlar bile yontulduğu zaman,
Kalbe dönüşebilirler.
Ama iş kalbe dönüşmekte değil,
Kalbin sırrına erişmekte...
Bak burası dünya..
Yarı yolda bırakan dostlar,
Vefasızlık edip giden sevgililer olacak..
Ama biz yolumuza devam edip şu cümleyi söyleyeceğiz;
“Yaratılmışları razı etmek için yaratılmadık..”
“İnsan, düşleri öldüğü gün ölür.”
Bazen nefes alırsın ama gerçekten yaşamıyorsundur ya… İşte tam da onu anlatıyor bu söz. Hani bir şeyler hayal edersin, küçük ya da büyük fark etmez; belki bir yerlerde yaşamak, belki sevdiğin bir işi yapmak, belki sadece mutlu olmak istersin… O düşler seni ayakta tutar aslında. Sabah kalkmana, devam etmene sebep olur.
Ama bir gün gelir, umut etmeyi bırakırsın. “Olmaz zaten” dersin. Kalbinin içindeki o ışık birer birer söner. İşte o zaman gerçek ölüm başlar. Çünkü sadece yaşamak yetmez; içinde bir kıvılcım olmalı, bir heyecan, bir hayal…
O yüzden belki her şey elimizde değil ama düşlerimizi yaşatmak elimizde. Küçücük bile olsa, bir hayalin varsa hâlâ, yaşıyorsun demektir.
“Hissiz değiliz, merhametsiz hiç değil. Sadece bu çağa denk gelmenin neticesinde duygularımızı saklar olduk, yeni bir insan tanımanın verdiği yükü taşıyacak takâtimiz yok. Sanki; tek bir hakkımız var da, bir tek O mutluluğu bekliyormuşuz gibi.. Gerisi yorucu, gerisi üzücü, gerisi fani..”
Beni öldürmedi ama bir şeyler değişti,
Bir parçam kayboldu, sonsuza kadar yabancı.
Çekip gittim, ama aynı değil,
Gölgeli bir ruh, sessiz bir alev.
O gün kim olduğumun bir parçasını aldı,
Sebepsiz yere beni aramaya bıraktı.
Devam ediyorum ama boşluğu hissediyorum,
Bir zamanlar bütün olan bir kalp, şimdi yok edildi.
Bu beni bitirmedi ama tam değilim—
Ruhumun derinliklerinde bir yankı kaldı.
Buradayım, nefes alıyorum, ama gerçek reddedildi—
O gün bir parçam, sessiz sedasız öldü.