"En çok acıtan hisler, en çok yakan duygular, en saçma olanlardır. İmkânsız şeylerin arzusunu duymak kesinlikle imkânsız oldukları içindir; geçmişe olmayan şeyler için duyulan özlem; olmuş olabilecekler için duyulan arzu; başka birisi olmadığın için duyulan pişmanlık; dünyanın varoluşundan duyulan tatminsizlik. Bütün bu ruhun bilincinin ara tonları, bizi kendiliğimizin sonsuz bir günbatımında, acı dolu bir manzaranın içinde yaratır."
Fernando Pessoa
Ben tutku istiyorum, anlayış istiyorum, özgürlük istiyorum. Her konuda özgürlük.. Kutsal aşk, bitmeyen aşk, her konuda özgür bırakılan aşktır bence. Sartre’la Beauvoir’ın aşkını duydun mu? Nâzım’la Piraye’ninkini bile bilsen yeter bana ama senin bildiğin aşklar Leyla ile Mecnun’un, Kerem ile Aslı’nın, ha birde İngiliz Sarah ile Maraşlı Musa’nın aşkıdır ancak. Acı aşk istemiyorum ben, acıtmasın, Sınırlamasın beni.
bulutlar ağlasın, sen gül güneş doğsun yeniden.
kediler de şiir sever, Ankara
Akif Harput’ta telgrafhane müdürüdür. Hüseynik’te kızkardeşi Ati Hanım’la beraber yaşıyordurlar. Akif çok genç yakışıklı dalyan gibi bir çocuktur. Akif sabahları Saray Yolu ile Harput’a çıkar, akşamlarıda kalenin alt tarafından Deliktaş yolundan geri dönermiş. Akif’in bir kardeşi ise Musul’da yaşamaktadır.
Türküde adı geçen Lütfi’de telgrafhanede çalışmaktadır. Akif Lütfi’yi çok sevmektedir.
Akif Hüseynik’ten şehre (Harput) çıkarken hiç beklenmedik bir zamanda yolda kalp krizi geçirir ve ölür. Ölüm olayı duyulunca bütün bir şehir halkı arkasından günlerce gözyaşı dökerler.
İşte tam bu sırada Saçlızade Hacı Vehbi Efendi bu güzel ve hazin şarkıyı güftesiyle ve bestesiyle meydana getirmiştir.
Hüseynik'ten çıktım seher yoluna Kol ağrısı tesir etti canıma Yaradanım merhamet et kuluna Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana Cevri ne
Telgrafın direkleri sayılmaz Ati Hanım baygın düşmüş ayılmaz Böyle canlar teneşire koyulmaz Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana Cevri ne
Barney Stinson bambaşka bir şey arkadaşlar.
"Bak hayattayım, hâlâ yanındayım, hep seninleyim."