246 posts
“It’s OK to live a life that others don’t understand.”
— Unknown
The Heavenly Tenants by Ilonka Karasz (1896-1981)
be your own rainbow
"Babam gözümün önünde anama yumruk vurunca kendimi dışarı attım. Etrafıma baktım. Tavuklar, köpekler, koçlar, sığırlar.. Hiçbir hayvanın erkeği dişisine kuvvetini denemiyor. O zaman dedim ki dişisine vuran erkeğe hayvan bile demek yanlış. Hayvana haksızlık." -Yedi Numara
İnsanlar onlara güvendiğimi zannediyorlar.
hassasiyet beslediğim her şey tarafından hoyrat bir şekilde hırpalanıyorum
Maalesef ben
dikenleri öperek gülleri şaşırtın
Kızgın, kırgın, libidolu ve bitkin olmak çok yorucu.
“ben yetiştirilmedim, büyüdüm sadece, yabani bir bitki gibi.”
"Kimse anlamadı duvarlarla konuştuğumu, kimse anlamadı sorunlarla boğuştuğumu."
“‘İnsan soğudu mu bir kez, hiç üşümez artık…”
— #GeorgBüchner | Woyzeck (1837)
Kendimi bildiğimden beri kollarım gövdeme sarılı
Kimsenin birbirine acımadığı,birinin ötekine yardım etmeyi aklından dahi geçirmediği soğuk ve umutsuz bir dünyada yaşıyoruz.Yalnızlıktan korktuğumuz ama sürekli yalnız kalmaya çalıştığımız,yalnızlığımızın yetmediği ve bitmediği bir çağdayız.
ölüm aklımı çelmeden gel
hayatimda bisiler oluyo ama anlamiyom
Pandora (detail) Jules Joseph Lefebvre French, 1882 Oil on canvas
"Bir kez kendini bulmuş olan birinin bu dünyada kaybedecek hiçbir şeyi yoktur artık. Ve kendi içindeki insanı anlamış olan biri, bütün insanları anlar..."
green? green <3
Insanlarin çoğu, sadece gün tüketir. Yaşayanların sayısı pek azdır. Ölüm, çoğu insana daha yaşarken uğrar.
Mabon Dreams
Grażyna Smalej (Polish, b. 1976, Chełm, Poland) - 1: Bath XXX, 2010 2: Bath XXIX, 2010 Paintings: Oil on Canvas
bazen bel bağladığın umutlar da tükenir, ve sen gecenin bir vakti küçük bir pencereden kurtuluş dilenirsin.
ailem tam bi festival filmine konu olacak cinsten bi aile, bol cinnetli, her bi ferdi sorunlu, çözümsüz yığınla sorun barındıran, girişi var çıkışı ölene kadar yok, gram huzur barındırmayan, insanda sadece kaçma isteği uyandıran. allah'ım niye var ettin aile diye bir şeyi
dörtmartikibinyirmibir *
savurdum kendimi,yollarımı,içimi bir tebeşir parçası gibi yere düşüp parçalara ayrıldım toplanmak zaman aldı,keşke dedim keşke şu gökte rüzgarla dans edip yolunu bulmaya çalışan bir kuş olsaydım,keşke dedim keşke bir balık olsaydım,unutmak,en büyük aşkım olsaydı?vazgeçmek istemedeydim.normal bir günde bir kitap açsaydım okumaktan hiç sıkılmasaydım,gitmediğim görmediğim her bir yerde bir parçam olsaydı,kaybolan parçalarımı arayıp bulabilseydim keşke. Bir darağacına asılı ruhumu Tanrı’ya adadağım gün kaybettim kendimi bir daha kendimi bulmamak üzere.